SES

Resim

Sesin Şiddeti

Sesin zayıf veya kuvvetli olmasına (uzaktan veya yakından duyulabilme özelliğine) sesin şiddeti veya gürlük denir. Ses şiddeti, sesin şiddetli veya zayıf işitilmesini (uzaktan veya yakýndan duyulabilmesini) sağlar. 
Sesin şiddeti, ses dalgalarının enerjisine ve genliğine bağlı olup bunlarla doğru orantılıdır. Ses dalgalarının genliği arttıkça sesin enerjisi ve sesin şiddeti artar. Genliği fazla olan ses dalgalarının oluşturduğu sese şiddetli ses denir.
 Ses dalgalarının genliği azaldıkça sesin enerjisi ve sesin şiddeti azalır. Genliği az olan ses dalgalarının oluşturduğu sese zayıf ses denir. 
Ses şiddetinin ölçüsüne ses düzeyi denir ve ses düzeyi birimi desibel (dB) dir.

Resim

Sesin Yüksekliği – Dalga Boyu Frekans’la bağlantılıdır. Dalga boyu arttıkça frekans azalır, dalga boyu azaldıkça frekans artar.
Çevrede bulunan ses kaynaklarının ürettiği ses dalgalarının yüksekliği yani incelik ya da kalınlığı, sesin frekansına bakılarak belirlenir.

 

Resim

Ses kaynağının 1 saniyede ürettiği dalga sayısına veya ses kaynağının 1 sn’deki titreşim sayısına frekans denir. 
Sesin yüksekliği, ses kaynağının titreşim hızına yani frekansına bağlıdır ve doğru orantılıdır. Ses kaynaklarınınn frekansı yani titreşim hıızı arttığı zaman sesin yüksekliği artar ve ses ince (tiz) çıkar. Frekansı yani yüksekliği fazla olan sese ince ses denir.
 Ses kaynaklarının frekansı yani titreşim hızı azaldığı zaman sesin yüksekliği azalır ve ses kalın (pes) çıkar. Frekansı yani yüksekliği az olan sese kalın ses denir.

 

Dalga boyu arttıkça frekans azalır, dalga boyu azaldıkça frekans artar.
Çevrede bulunan ses kaynaklarının ürettiği ses dalgalarının yüksekliği yani incelik ya da kalınlığı, sesin frekansına bakılarak belirlenir.

 

Sesle ilgili tanımlar:

 

Dış ses: Anlatıcı sesidir.

Atmosfer: Yağmur, Trafik, Doğa sesleri

Foley: Jack Foley’in bulduğu yöntemdir.

<p><a href=”http://vimeo.com/90142820″>efektfoleysanatcilari</a&gt; from <a href=”http://vimeo.com/cantekin”>CAN</a&gt; on <a href=”https://vimeo.com”>Vimeo</a&gt;.</p>

 

+ Dublaj için ses kanalları miksli mi yoksa miksizmi çalışmak doğrudur?

Dublaj için ses kanallarını miksiz çıkış almak gerekir.

 

Ses Kurgusunda ilk 4 kanal diyaloglara ayrılır, 2 kanal foley, iki kanal efektler, iki kanal atmosfer, iki kanal müzik için ayrılmalıdır. Daha sonra mix yapılarak bu kanallar diyalog, müzik ve efektler olarak 3’e düşürelebilir. Dublaj için bu farklı kanallara kayıt önemlidir. Bu sayede filminize farklı dillerde dublaj yapılabilir. Televizyonda ise 1 kanal röportaj, 1 kanal metin (dış ses), bir kanal müzik, bir kanal efekt olarak ayrılabilir.

ResimResim

 

EQ efektler: Frekans Ayarları: Bir sesin telefondan gelir gibi duyulmasını istiyorsanız bu efektleri kullanırsınız. Bas frekansları kısıp tiz frekansları çıkarmanız gerekir. Arkada klima sesi duyuluyorsa bası kısarak arkadaki sesi yok edebilirsiniz..80Hz altı alt frekans sesleri silebilir. Örneğin Rüzgar…

Final Cut ile uyumlu çalışan Soundtrack Pro yazılımı ses efektleri ve efekt sesler konusunda yardımcı bir programdır.

Gürültü nasıl azaltılır?

Izotope RX görültü azaltmayı sağlayan bir yazılımdır. Ayrıca kısıtlı da olsa her non-linear sistemde de gürültüyü azaltıcı ses efektleri bulunmaktadır.

Reverb: Sesi yankılandırmak için kullanılır.

Reverse: Sesin ters okunmasını sağlar.

Sinyal jeneratörü: Düz sinyal sesi üretilir. 1KHZ frekansında ve 0 dB yüksekliğindeki bip sesidir. Mümkünse miksaja başlamadan once ya da banda kayıt almadan once bu sinyal döşenir. Bu sayede yapılacak ayarlarda referans alınmış olur.

 

 

Mikrofonlar:

Resim

Omni Directional

Her yöne duyarlı mikrofonlardır. Herr yönden yani 360 derecelik bir açıdan gelen sesleri algılar.

 

Unidirectional (Cardioid)

Tek yönlü mikrofonlardır. Tabi ki arkadan gelen sesleri de kaydederler.

 

Bidirectional:

İki yönlü mikrofonlardır. Bu algılama türü özellikle röportaj çekimlerinde pratiktir.

 

Super Cardioid:

Mikrofon yanlara ve arkaya duyarlılık azaltılmış uzaktaki sese duyarlı hale getirilmiştir.

 

Kurguda ses ile ilgili dikkat etmemiz gerekenler;

Ses kaydının ortamı nasıl? Yankılımı, basık tavanlı mı? Örneğin bir metin sesini aynı ortamda almak sesleri bağlarken önemlidir. Bu sayede ses devamlılığı sağlanır.
Sesin alındığı cihazlar mono mu stereo mu? Cihazlar mono ve siz streo montaj yapacaksanız sesi sağlıklı duyamazsınız.
Siz iki kanal stereo yayın yaptınız ama televizyonunuz mono ses nasıl duyulur? Televizyonda sesler istenilen kalitede duyulmaz. Kayıplar olur.
Ses convert işlemi için programlar nelerdir? Görüntü convert programlarından Apple için Mpeg Streamclip ve itunes programları sesleri istediğimiz formata çevirmemize yardımcı olur.

 

Stereo Ses: İki kanal sesten oluşur. İnsan algısında derinlik yaratır. İki hoparlörden farklı farklı ses ve tınılar gelir.

 

Mono Ses: Tek bir kanal sesten oluşur. İki hoparlörden de aynı seviyede ve eşit şekilde gelir.

 

 

 

Çevreleyen ses ( Surround)

 

Resim

5.1 ve 7.1 ses kanalı daha fazla gerçekliğe yaklaştırır. Standard surround kurulumu önde bir streo sağ-sol ve ortada diyalog kanalıyla arkada surround sağ-sol kanallardan oluşur. 5.1’in 1’i ise alt bas frekansları içeren sub woofer kanalına karşılık gelir.

+Sessizliğin Sesini kullanmak nedir?

Sesin olmadığı bir ortam yoktur. Her ortam bir sesten oluşur. Dolayısıyla sessizliğin olmadığı bir dünyada kurgu yaparken hiç ses kullanmamak seyircide kurgu sırasında yabancılaşma yaratır. Ses devamlılığı ve gerçek dünyayı yansıtmak adına ortam ne kadar sessiz olursa olsun ses kullanmak gereklidir.

 

SES Senkronu Nedir?

Görüntünün sesle bir arada yürümesine ses senkronu deriz. Diyelim ki bir röportaj yaptınız. Eğer kişinin görüntüsüyle, yani ağzıyla kulaklarınıza gelen ses eş değilse bu asenkron yani senkron olmayan senkronu kaymış bir görüntüdür. Bu durumlarda sesi ileri ya da geri alarak görüntüyle eşlemesi sağlanır.

 

 

Ses Sıkıştırma :

Video formatlar gibi her dijital ortamda olduğu gibi sesler de dijitalleştirilirken sıkıştırılır ve o sayede harddiske veri olarak yazılır.

Sıkıştırılmamış formatlar:

CDA, Aiff ve AU, PCM, Wav, Flac, MAC

Sıkıştırılmış Formatlar:

mp3, aac, wma

Temel Kurgu Kuralları

 

 

1-     Fark Yaratmak ve Planın Ölçeğine Göre Kurgu: Bir plan yine benzer bir plana bağlanırsa sıçrama yaratır. Bu nedenle iki plan arasında bir farklılık yaratılması gerekir. Kadrlar arası ölçek farkı yeterince büyük değilse seyirci kesmeyi daha kolay algılar. Bir Plan ölçeği atlanarak bağlanan kadrlar izleyicide daha az rahatsızlık yaratır.

 

2-    Aks Çizgisini Korumak Gerekir

3-    Hareketin Evrelerini Tutturmak: Her hareketin evreleri aşamaları vardır. Örneğin yürüyen bir insanın bile bir devinimi, ritmi vardır.  İki planı ardarda bağlarken işte buna dikkat etmeliyiz.

4-    Hareket Hızını Tutturmak gerekir. (Tempoya Göre Kurgu)

5-   Çerçeve Dengesinin Devamlılığını sağlamak gerekir.

6-   Işık Devamlılığını Sağlamak Gereklidir.

7-    Renk Devamlılığı gerekir.

8-   30 Derece Kuralı: Aynı ölçekte aynı plan arkaarkaya gösterilecekse bir önceki plandan 30 derece farklı olması gerekir.

9-   Kamera Hareketleri: Herhangi bir kamera hareketi başka bir kamera hareketine bağlanabilir. Kamera hareketliyse hareketsize bağlanmaz. Seyirci bu şekilde kesmeyi görür.

10-Buzdolabı Kesmesi: Yaptığınız hatalar nedeniyle planları bağlayamadığınızda kullanacağız planlara, bağlayıcı planlara verilen isimdir.

11-     Bakış Yönüne Göre Kurgu

12-    Hareket Yönüne Gore Kurgu

13-   Asıl Kitlenin Hareket Yönüne Göre Kurgu

14-    Kadrajın Kompozisyonuna Göre Kurgu / Dikkat Merkezine Göre

Film Uzayı ve Zaman

Görüntülü Anlatım

 1-     FİLM UZAYI

Bizler nesneleri objeleri etrafımızı üc boyutlu olarak algılarız. Oysaki sinemanın iki boyut özelliği vardır. Bu nedenle istediğimiz şeyi istediğimiz şekilde, doğru bir biöimde anlatabilmek için belirli kurallar belirlenmiştir. Film uzayı bu kurallara gore belirlenir.

a- Ekran Coğrafyası:

 Le Jour Se Leve (Daybreak – 1939)

The Battle of Algiers (Cezayir Bağımsızlık Savaşı)

The Bride Wore Black (Siyah Gelinlik)

The Shining – Stanley Kubrick

North by North West – Hitchcock

 

 b- Uzaysal İlişkiler (Çekim açıları)

Kuşlar

2-    ZAMAN

 A)Gerçek Zaman ve Film Zamanı

The Passenger

The Baby Carriage

B) Zamanın Görünmeyen Kısaltılışı

Knife in the Water

The Bride Wore Black

The Battle of Algiers

C) Zamanın Görünür Biçimde Kısaltılması

Miracle in Milan

Citizen Kane

A Space Odyssey

D) Zamanın Uzatılması

One Flew Over the Cuckoo’s Nest (Guguk Kuşu)

The Bride Wore Black (Siyah Gelinlik)

 

E) Karma Zaman Düzeyleri

Hiroshima Mon Amour

The Passenger

The Travelling Player

NOT: Bob Foss’un dilimize çevrilen Sinemada ve Televizyonda Anlatım Teknikleri ve Dramaturji kitabından kavramlar üzerine detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Kodek Nedir? Sıkıştırma Formatları….

Kodek Nedir? Video, Müzik ve Resim sıkıştırmaya yarayan sistem dosyaları demektir. Her kodek farklı algoritmalarla çalışır.

 

En bilinen Video sıkıştırma Biçimleri

 

AVI:

Audio Video Interleave baş harflerinin kısaltılmış şeklidir. Microsoft’un Windows standartlarındaki video formatıdır.

 

Divx:

Digital Video eXpress’in kısaltılmış şeklidir. DivX, MPEG-4 teknolojisi tabanlı bir dijital video sıkıştırma formatıdır. Disney, Dreamworks, Paramount ve Universal dahil olmak üzere birçok büyük Hollywood şirketleri tarafından önplana çıkarılan DVD-ROM formatını ifade eder. 

 

DivX HD:

Yüksek Çözünürlüklü (HD) DivX formatını belirtir. DivX HD altı kanallı, 5.1 Dolby Digital Surround ses desteği ve 4Mbps de 720p HD çözünürlükte video sağlar. DivX HD içerik PC ile veya DivX HD destekli DVD oynatıcı ile HD olarak izlenebilir.

 

MPEG 1

Moving Picture Experts Group olarak bilinen MPEG, ISO nun çalışan bir grubudur. Terim aynı zamanda grup tarafından geliştirilen dijital video sıkıştırma standartları ve dosya formatlarının ailesi durumundandır. MPEG genellikle Windows, Indeo ve QuickTime gibi video formatlarından daha iyi kalitede video üretir. MPEG videoları işlemek için öncesinde playerların ilgili kodekleri barındırması gerekir.

 

MPEG-2: Tam CD kalitesinde ses ile 720×480 ve 1280×720 @ 60 fps çözünürlüğü ve hızında video sağlar. NTSC standardı dahil olmak üzere yaygın TV standartlarını ve hatta HDTV de kullanılır. MPEG-2 standardı DVD-ROM tarafından da kullanılır. MPEG-2 birkaç GB içine 2 saatlik video sıkıştırabilir. DVD’deki görüntü MPEG2 sesler de AC3 formatında sıkıştırılır.

 

MPEG-4: Bir grafik ve video sıkıştırma algoritması olan MPEG-4, MPEG-1,2 ve Apple QuickTime teknolojisine dayanır. Wavelet tabanlı MPEG-4 dosyaları JPEG veya QuickTime dosyalarından daha küçük olduğundan daha dar bir bant genişliği üzerinden video ve görüntüleri aktarılabilmektedir.

 

QuickTime:

AppleComputer tarafından geliştirilen bir video ve animasyon sistemidir. QuickTime, Macintosh işletim sistemine gömülmekte, video ve animasyon içeren Mac uygulamalarında kullanılmaktadır. PC’ler QuickTime formatındaki dosyaları çalıştırabilmektedir fakat öncesinde ilgili sürücünün yüklenmesi gerekir. QuickTime Cinepak, JPEG ve MPEG dahil olmak üzere birçok kodlama formatlarını destekler. QuickTime AVI formatının da dahil olduğu diğer video formatındaki standartlar ile rekabet halindedir.

 

WMV:

Windows Media dosya formatıdır.

 

WMP:

Windows Media Player dosya formatıdır.

 

VOB:

Video Object’in kısaltması olan VOB bir DVD video dosya formatıdır. VOB yapısal olarak video, ses ve alt yazıları birleştirmek için birkaç tane multiplex içermektedir.

 

 

H264: MPEG4′ ten %25 daha iyi sıkıştırma gerçekleştirir. Ayrıca iyi resim kalitesi, en küçük dosya boyutu, DVD kalitesinde video, network üzerinden daha verimli video aktarımı gibi özellikleriyle kendinden önceki kodeklere fark atar.

 

.avi uzantınız olabilir ama kodeğiniz xvid veya divx olabilirYa da Mpeg4 olabilir

 

Konvert programları Nelerdir?

 

Mpeg Streamclip

Episode

Conopus

Adobe Encoder

Interlaced(Geçmeli) ve Progressive(Tek Geçişli) Tarama

Interlaced: (Geçmeli)

Bu toplam tarama hatlarının yarısında videonun yarısı gösterilmekte daha sonra bizim beynimiz ve gözlerimizin fark edemeyeceği hızda ardında (saniyenin 30′da 1′i) diğer yarısı diğer tarama hatlarında gösterilmektedir.

Resim

Interlaced tarama tüm dünyada yıllardır analog kamera, televizyon ve VHS videolarda kullanılmaktadır. Günümüz HD yayınlarında da sıkça kullanılmaktadır. Örneğin TRT HD ve LIG TV kanalı 1080i çözünürlükte yayın yapmaktadır. Fakat ileride yerini progressive taramaya bırakması beklenmektedir.

 

Upper Field: 1,3,5,7

Lower Field: 2,4,6,8

 

 

Progressive: (Tek Geçişli) ise görüntünün tamamı saniyeden 60′da bir hızla gelir ve sonra yerini diğer görüntüye bırakır. Böyle olunca interlaced’da resimlerin değişmesi esnasında meydana gelen küçük titremeler ortadan kalkar ve daha net bir görüntü elde edilir. Film kareleri tek bir karede oluşturulur. Ve Progressive olrark tanımlanır.

 

Hızlandırma ve yavaşlatma işlemleri sonrası görüntüde field sorunları yaşayabilirsiniz. De-interlaced efekti bu soruna çözüm bulur. Ancak bir başka yöntem görüntüyü convert sırasında progressive hale getirmektir. Ama bu da görünütünün bir miktar kaybına neden olur.

 Resim

 

Piksel Nedir? 16:9 ve 4:3 oranları…

 Closeup_of_pixels

Görüntüyü oluşturan her bir noktacığa pixel denir. Bir pixelin renk aralığı ne kadar fazla ise o pixel de renk havuzunda gerçeğe daha yakın bir renk verecektir. Buna renk derinliği denir. Genelde

“bit ” olarak ifade edilir. 1 bit renk derinliğine sahip bir noktacık 2 adet renk alabilir.

 1 kare için pixel sayısı;

720 x 576 x 3 = 1.244.160

25 kare için pixel oranı;

25×1.244.160 pixel = 31.104.000

saniyede akan pixel sayısıdır.

4:3 oranında bir görüntüyü 16:9 halde izleyebilir miyiz? Nasıl?

 

Görüntü Sinyali

 

RGB: Red Green Blue değerleri iken

YUV:Y:Parlaklık, U:Hue(Renk), V:Saturation(Doygunluk)

Anlamına gelir ve görüntü sinyali bu bilgileri barındırır.

Sample Rate sabittir çünkü bir kare 720×576 pixeldir. 720x576x3= 1.244.160 pixeldir.

Saniyede 25 karemiz olacağı için 25X1.244.160=31.104.000 Saniyedeki pixel sayımızdır..

Şimdide Bit depth yani renk derinliğine karar vereceğiz.

Renk Derinliği

Bir piksellik görüntünün renk paletinde kaç renk olduğu görüntünün derinlik adı verilen özelliği ile açıklanır. Piksellerin kırmızı, yeşil ve maviden türetilen kendilerine ait renkleri vardır. Renk derinliği bu renklerin miktarını belirler. Renk derinliği artırıldığında pikselin alabileceği renk sayısı da artırılmış olacağından ekranda renkler gerçeğe daha yakın görüntülenirler.

Görüntüyü oluşturan her bir noktacığın (piksel) alabileceği renk aralığı ne kadar fazla ise o noktacık da renk havuzunda gerçeğe daha yakın bir renk alacaktır. Buna renk derinliği denir. Genelde “ bit ” olarak ifade edilir.

1 bit renk derinliğine sahip bir noktacık 21 = 2 adet renk alabilir. (siyah ve beyaz)

2 bit renk derinliğine sahip bir noktacık 22 = 4 adet renk alabilir.

RGB, monitör ve televizyonlarda kullanılan renk uzayıdır. Bunun yanında CMYK adlı baskılı medyalarda kullanılan diğer bir renk uzayı daha vardır. Ancak CMYK renk uzayını burada incelemeyeceğiz.

Kanal başına 8 bit renk derinliği seçersek her kanalda da 256 farklı renk tonu ifade edebiliriz. Bu toplamda 16,7 milyon (bit)renk ifade edebileceğimiz anlamına gelir. Film için bu oran 14 milyar bit saniyelik veri hızıdır. HD tvler için bu oran 1,5 milyar bit sndir.

25 karede yani bir saniyede 8 bit renk derinliğimiz var ise

8 bit x31.104.000/1024 = 29,66 MB

Bu durumda bir cd sadece 23 saniyelik bir videoyu alabiliyordu. Bu nedenle de sıkıştırma yani compression yöntemi keşfedildi.

 

4:3 ve 16:9 oranları…

Aspect Ration olarak da bilinen iki türlü oran bulunur. Bunlar 4:3 ve 16:9’dur. 4:3 filmi 1.33, 16:9 geniş açı filmi ise 1.77 ekranlarda gösterebilirsiniz. Ancak günümüzde bu iki format birbirinden keskin çizgilerle ayrılmamaktadır. Örneğin hala herkes 16:9 ekranlara geçmiş değildir. Diyelim ki herkes 16:9’a geçti peki 4:3 arşiv görüntüleri ne olacak? Filmler ne olacak?

Günümüzde çeşitli teknikler sayesinde 16:9 ekranlarda 4:3, 4:3 ekranlarda, yayınlarda da 16:9 görüntüler gösterilebilmektedir. Bunlar;

4:3’ü 16:9’a uydurmak için;

1-      4:3 görüntüleri sağdan soldan esneterek 16:9’a çevirirmek. (Bu durumda görüntüleriniz yayılacaktır.)

2-      4:3 görüntüleri hiç oynatmadan olduğu gibi 16:9 alanın içine sürüklemek (Sağda ve solda siyah alan kalacaktır)

 2014-03-04_23-04-11      2014-03-04_23-04-39

16:9 görüntüyü 4:3’e uydurmak için;

1-      16:9 görüntüyü 4:3 oranında hazırlanmış alana olduğu gibi sürüklemek(Bu durumda üstte ve altta siyah boşluk kalacaktır. Buna kaş ya da letterbox deriz.)

2-      16:9 görüntüyü üstten ve alttan çekerek 4:3 görüntüye yerleştirmek (Bu durumda da görüntüler yukarı doğru uzayacaktır.)

     2014-03-04_23-03-32    2014-03-04_23-02-58        

Görüntü Sistemleri (PAL ve NTSC)

Resim

 

Pal Video Sistemi: Türkiye’yi de içine alan SD video sistemini tariff etmekte kullanılır. 720×576 pixel oranını ifade eden, saniyede 25 kare çeken sistemdir. 50 interlaced(geçmeli) olarak akar.

 

NTSC Video Sistem: 720×480 boyutunda saniyede 30 (29,97 kare) kare ve 60 interlaced (geçmeli ) olarak akar. National Television Standards Committee – Ulusal Televizyon Standardları Komitesi adlı kuruluşun isminden türetilmiştir. Kuzey Amerika ve Japonya’da hala bu standart kullanılmaktadır.

Bu iki sistemi biribirine çevirebilirsiniz. Ancak aradaki 5 kare hız farkı nedeniyle NTSC sistemdeki görüntü PAL’e çevrildiğinde 5 kare kare daha hızlı okunmuş olacaktır. 

 

Sinemada Formatlar

Filmleri kolayca çekmek ve dağıtmak için standardlar belirlenmesi gerekiyordu. 1900’lü yıllarda 35 mm bu standartlardan biri olarak belirlendi. 35 mm fotoğraf filminin genişliğinin ölçüsünü belirtir. 35 mm film negatifinin fiziksel ölçüsünü belirtir. Film çekerken pek çok çekim oranı kullanılabilir.

Ancak en yaygın kullanım;

Sinemascope (2.35) denilen, anamorpic lensler kullanılarak çekilen formattır. Bunlar dışında Cinerama (2.59), Vistavision (1,85) Superscope, Technirama, Vistarama, Cinemiracle, Panavision (2.20), MGM 65(2.76)

Resim

35mm dışında  16mm ve 8mm başka film formatları da bulunur. Reha Erdem’in “Korkuyorum Anne” filmi 16mm filmle çekilmiştir. 65 ve 70 mm (2.20) filmler de vardır ama bunlar maliyetleri nedeniyle çok sık kullanılmamaktadır. 2001 “Space Odyssey” 65mm kullanmıştır. Günümüzde Dijital Video’nun gelişmesiyle artık 4K (Ultra HD) filmler aynı çözünürlükte projektörlerle gösterilmektedir. 

Son dönemde ise Red kamera gibi kameraların ortaya çıkışıyla 2K ve 4K hatta 8k çözünürlüklerle sinema filmleri çekilmeye başlandı. Red kamerayla çekilen ilk film “Yüzüklerin Efendisi” filminin de yönetmeni olan Peter Jackson’un 2008 tarihli kısa filmi “Crossing The Line” filmidir.

DCP dediğimiz sistem, (digital cinema package)  digital formatta çektiğiniz filmi hiçbir banyo, negatif ve pozitif baskı vs işlemlerine gerek duymaksızın bilgisayarda kurgulamanız ve renk ve ses miksajı işlemleri sonrası sinema salonunda bulunan ana sunucuya (server) aktarmanız ve oradan perdeye yansıtmanızdan ibarettir. Bütün ağırlığı 2 kg olan bir film düşünün. Kargo masrafı yok. Çizilme derdi yok. Makinistin kısaltma şansı yok. Gümrük işlemleri kısa, saklama muhafaza ama en önemlisi çoğaltma basit. Koyduğunuz şifre ile sinemacının iade etmemesi halinde tekrar gösterme şansı yok.


TERİMLER

TERİMLER, SİMGELER VE KISALTMALAR

AKTÜALİTE: Gerçek  olaylar  ve  yerlerin  görüntülerinin  kullanıldığı, kurgusal  olmayan  kayıt.

ANALOG: Bilginin sürekliliği olan, değişken bir sinyalle saklanması veya taşınmasını sağlayan sinyal.

ASIL MATERYAL: Çekimi yapılmış görüntülerin, herhangi bir montaj işlemi yapılmamış halini içeren kayıt ortamı.

BANTTAN YAYIN: Televizyon yayın akış çizelgesi içinde yer alan bir programın herhangi  bir ortama kayıt edilip belli bir süre gecikme ile yayınlanmasıdır.

BLACK BURST KASEDİ: Parlaklık bilgisi hariç, olması gereken diğer tüm bilgileri içeren  tümleşik görüntü sinyali içeren kasedi,

ÇEVRİMDIŞI: Herhangi  bir sisteme  veya  cihaza  bağlı  olmayan  ya  da  doğrudan  bunların  kontrolü altında bulunmayan, kullanımda olmayan sistem veya cihazdır.

ÇEVRİMİÇİ: Bir sisteme veya cihaza bağlı olan ya da doğrudan bunların kontrolü altında  olan, kullanımda olan sistem veya cihaz.

RESOLUTION (ÇÖZÜNÜRLÜK) / Frame Size (Kare Büyüklüğü) : Ekrana gelen her bir durağan karedeki piksel sayısıdır. Bu sayı ne kadar yüksekse görüntü kalitesi de o kadar yüksek olacaktır. Örn:720×576 1920×1080

DAHİLİ  ZAMAN  KODU  (Burnt-in  Timecode,  BITC):  Görüntü  üzerine  yerleştirilmiş,  ekranda okunabilen zaman kodu bilgisidir.

DENETİM İZİ (Control Track): Standart analog bir görüntü kasedinin dış kenarı boyunca  yer alan, görüntüdeki her resmin başını gösteren sinyal kodu içeren iz.

DİKEY ARALIKLI ZAMAN KODU (Vertical Interval Timecode, VITC): Bir çift siyah- beyaz çubuk şeklinde görüntünün içine iliştirilmiş SMPTE zaman kodu çeşididir.

DOĞRUDAN TELEVİZYON YAYINI (Direct-to-TV): Televizyon yayın akışı içinde yer  alması amacıyla çekimi yapılmış ve kurgulanmış program içeriğini,

DOĞRUSAL/BOYUNA  ZAMAN  KODU  (Linear  Timecode,  LTC):  VTR  ya  da  diğer  depolama  ortamına  kaydedilmiş  ses  sinyali  üzerine  SMPTE (Society of Motion Picture and Television Engineers)  zaman  kodu  verisinin  kodlanmasıdır.

DOĞRUSAL KURGU (Linear Editing): Görüntüleri ve sesleri, önceden belirlenmiş sıralı  bir düzende seçme, değiştirme ve düzenlemeyi içeren yapım sonrası kurgu sürecidir.

DOĞRUSAL OLMAYAN KURGU (Non-Linear Editing): Sayısal kayıt üzerinde, istenen  görüntüye direk olarak erişim sağlayan ekipmanlar aracılığıyla yapılan kurgudur. 

EFEKT:  Yapım  içeriğine  katkıda  bulunmak  veya  dikkat  çekmek  amacıyla  yapay  olarak  oluşturulan veya zenginleştirilen seslerdir.

FORMAT: Görütü ve/veya sesin kayıt ve saklama ortamıdır.

GÖRÜNTÜ MİKSERİ: Çeşitli kaynaklardan gelen görüntü, resim, KJ çıktısı gibi girdileri,  dahili  grafik  sisteminde  bulunan  çeşitli  efektleri  kullanarak  değiştirmek  veya  üst  üste  göstermek için kullanılan cihazdır.

GÖRÜNTÜ ORANI: Görüntüleme cihazının her iki düzlemde gösterebildiği piksel sayısıdır.

GÖRÜNTÜ  SİNYALİ: Herhangi  bir  görüntünün  iletilmek  veya  saklanmak  amacıyla  elektromanyetik enerjiye çevrilmiş halidir.

GÖRÜNTÜDE  ZAMAN  KODU  (Control  Track  Longitudinal  Timecode,  CTL  Timecode):  Görüntü  kaydının  denetim  izi  alanına  eklenen  referans  SMPTE  zaman  kodu  bilgisidir.

INGEST: İçeriğin dijital kurgu veya depolama sistemlerine aktarılmasıdır.

INTERNET  ORTAMI:  Yayının  abonelere  ve/veya  alıcılara,  dünya  genelindeki  bilgisayar  ağlarını ve kurumsal bilgisayarlar sistemlerini birbirine bağlayan internet ağı için kullanılan  protokoller aracılığı ile iletildiği ortamdır.

İZLEME  PLATFORMU: Çok  sayıda  yayın  hizmetini  bir  veya  birden  fazla  sinyal  hâline  getirerek uydu, kablo ve benzeri ortamlardan şifreli ve/veya şifresiz olarak dinleyicinin veya  izleyicinin doğrudan alacağı şekilde iletimidir.

KALİBRASYON: Bir ölçme aleti veya düzeneğin, ölçüm sonuçlarının doğru olduğu bilinen bir diğeri ile karşılaştırılması suretiyle ayarlanması işlemidir.

KARAKTER    JENERATÖRÜ  (KJ):  Her  tütlü  sabit  veya  hareketli  metin  veya  şekilleri  görüntü üzerinde göstermeyi sağlayan cihaz ya da yazılımı,

KAYIT ORTAMI: Herhangi bir kayıt biçimini kullanarak veriyi saklayan malzeme.

KİLİTLİ  MATERYAL  (Picture  Lock):  Kurgu  yönetmeni  ve  program  yönetmeninin  birlikte çalışarak, yapımcı tarafından onaylanması için hazırladıkları kurgu aşamasıdır.

KLAKET: Film ve video üretiminde, ses ve görüntü arasında senkronizasyon sağlanmasına,  üretim sırasında belirli sahne ve çekimlerin işaretlenmesine yarayan aygıt.

KODEK  (“Compressor/Decompressor”,  CODEC)(Kodlayıcı): Sayısal  bir  dosyanın  boyutu  küçültmeye yarayan yazılım, donanım veya her ikisinin birleşiminden oluşan araçtır. Her sıkıştırma görüntü kalitesinde bir kayıp yaratır.

KURGU  KARAR  LİSTESİ (EDL): Bir  kurgu  işleminde,  seçilen  tüm  görüntülerin  başlangıç  ve  bitiş noktalarının listesidir.

MOBİL ORTAM: İçeriğe herhangi bir yer ve zamanda, cep telefonu, taşınabilir aygıtlar vb. gezici cihazlar aracılığıyla, isteğe bağlı erişimi sağlayan iletim ortamıdır.

MONİTÖR: Yayınlanan ya da kaydedilen görütüleri izlemek amacıyla kullaılan elektronik  veya elektro-mekanik cihazdır.

NİHAİ KASET: Programın yayına hazır hale gelmiş halini içeren kayıttır.

OPTİK: Işığın davranışları ve özellikleri ile ilgili fizik dalıdır.

ORİJİNAL  SES: Program  ya  da  film  çekimi  sırasında, görüntü  ile  birlikte  yapılan  ses  kaydıdır.

PIXEL (“Picture  Element”): Bir  görüntüleme  cihazında,  koordinatları  belirlenebilir  en  küçük ekran elemanıdır.

PLAYOUT: Program içeriğini, bir yayın ortamı aracılığıyla dinleyici, izleyici veya abonelere  ulaştıran sistemi,

PORT: Cihazlarda veri transferini sağlayan fiziksel veya sanal arayüzdür.

POST PRODÜKSİYON: Sinema, televizyon ve video alanlarında  yapım süreci ile yapıtın  kullanıma sunulması arasında, kurgu, seslendirme, birleştirme, yazılama, basım, çoğaltım gibi  alanların yer aldığı dönemidir.

PRODÜKSİYON: Bir yayın ortamı üzerinden yayınlanacak ürünün oluşturulması sürecini ya  da oluşan ürünü ifade eder.

RENK ÇUBUKLARI (Color Bar): Görüntü ekipmanının kalibrasyonu amacıyla kullanılan, renkli dikey  şeritlerden oluşan televizyon test şablonudur.

SAHNE: Programın belli bir bölümünün oluşturan, belli bir zaman ve mekanda gerçekleşen çekimidir.

SAYISAL YAYIN: Sayısal kodlama ve modülasyon tekniği kullanılarak kablo, uydu, karasal  ve benzeri ortamlardan yapılan yayın hizmetidir.

SEKANS/TIMELINE (SEQUENCE): Zaman çizelgesi denebilir. Ama işlevi aslında görüntü ve ses kanallarının yerleştirildiği çalışma alanıdır.

SENKRONİZASYON: Eşgüdümlü  çalışan  parçalı  sistemlerin  (örneğin  film  yapımında  görüntü ve sesin) zamanlamalarının eşleştirilmiş olmasıdır.

SES FORMATI: Ses ve müzik saklama ortamıdır.

SES  MİKSAJI:  Orijinal  ses  kaydını  değiştirmek  veya  koruyup  yeni  ses  kaydı  eklemek  amacıyla, resimde bir değişiklik yapmaksızın, görüntü kaydına ses ekleme işlemidir.

SES  SİNYALİ:  Herhangi bir  sesin, iletilmek  veya  saklanmak  amacıyla elektromanyetik  enerjiye çevrilmiş halidir.

SMPTE  (Society  of  Motion  Picture  and  Television  Engineers):  Amerika  Birleşik  Devletleri’nde kurulmuş olan, görüntü ile ilgili birçok standart yayınlayan  uluslararası birlik.

TON  DÜZEYİ:  Çeşitli  sinyal  seviyelerini  ayarlamak,  kalitelerini  test  etmek,  yollarını  tanımlamak, vs. amaçlarla oluşturulan test ses sinyalinin seviyesidir.

VTR: Program sırasında, aralarda girmek için hazırlanmış kısa röportaj veya çekimleridir.

YAKALAMA  (Capture):  Kamera,  DVD  çalar vb. Cihazlar tarafından üretilen  sinyalin analog  görüntü sinyalinin sayısal görüntüye çevrilmesi işlemidir. Ayrıca kameradaki görüntüyü bir program veya donanım kullanarak, yakalayıp kurgu ortamı(bilgisayara) atma eylemi olarak da tanımlanabilir.

TIME CODE (ZAMAN  KODU):  Her  bir  bağımsız  görüntü  karesine  bir  zaman  değeri  atayan  işaretleme  sistemini ifade eder.

ROLL CAPTION: Televizyon programları, filmleri ile sinema filmlerinde, programın ya da filmin sonunda ekranda akan bilgi ekranına verilen isim. Set ekibi, oyuncular, danışmanlar vb. İle ilgili isim bilgileri yer alır.

Aspect Ratio / Ekran Fromatı: Video görüntüsünün en bo oranı alınarak hesaplanmasıdır. Standart televizyon görüntüsünün oranı 4:3 iken, sinema formatı 16:9’dur.

ENCODING: Dijital görüntü ya da ses dosyalarını, farklı kod çözücü (kodekler) kullanarak belli bir formatta kaydetme işlemidir. Örneğin bir film MPEG 2 formatında encode edilerek DVD kalitesine getirilebilir.

FIREWARE KARTI: Kameradan, video teyp recorder’dan (vtr) görüntüyü dijital ortama aktarır. Fireware PCI kartlarda bulunur ve bilgisayara bu kartlar bağlanarak eklenir.

FRAME/KARE: İnsan gözü 1/12 saniyede olan etkileşimleri algılamaktadır. Daha küçük değerler insan gözü için akıcı görüntü olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla hareketli görüntünün saniyede ekrana yansıtılan her bir resim parçasına frame (kare) denilir.

FPS (Frame Per Second) :Saniye başına düşen kare anlamındadır. Sinemada saniyede 24 kare gösterilirken televizyonda bu rakam 25’tir. NTSC sinyalinde yayın yapan ülkelerde bu rakam 30 kare (29.97) iken PAL ve SECAM ülkelerde saniyede 25 karedir.

CURSOR (İMLEÇ): Timeline üzerinde işlem yaparken işlem yapmak istediğimiz alanın yerini belirlememizi, okuma yapmamızı sağlayan çubuk. Timelineda fare imlecinin yerini bu çubuk almaktadır.

RENDER: Video ve ses kanallarındaki bütün dosyaların, üzerindeki etkileşimlerini göz önüne alarak kare kare işlenmesine ve sonuçta oynatılabilir video dosyası haline getirilmesine render işlemi denmektedir. Bilgisayar donanımı ve timelinedaki efekt ve görüntü miktarı render süresini etkiler.

EXPORT: Bir görüntü ya da sesin ya da her ikisinin kurgu programının çeşitli işleminden geçirilerek dışarıya bir kopyasının alınması işlemidir.

IMPORT: Çeşitli kaynaklarda ve formatlarda yeralan bir görüntü ya da sesin ya da her ikisinin kurgu programının içine alınması işlemidir.

CONVERT/CONVERTER: Herhangi bir formatı başka bir formata çevirme işlemidir. Dönüştürme de denebilir. Bu işlemi yapan programlara da converter denir.

DIGITIZE: Sözlük anlamı sayısallaştır demektir. Görüntüleri sayısallaştırma işlemidir.

RECORD MONITOR: Non Linear Kurgu cihazlarında asıl kurgunuzu oluşturan sekansı izlemenize yarayan monitördür.

SOURCE MONITOR: Kaynak dosyalarınızı, ham görüntülerinizi izlemenizi ve in out vererek sekansa atmanızı sağlayan monitördür.

VIDEO TRACKS: Video katını tanımlar.

AUDIO TRACKS: Ses katını tanımlar.

TRIM: Görüntüleri in out vererek sekansa attıktan sonra sekanstaki görüntü bloğunun kenarına fareyle basarak istenildiği kadar çekme işleminin adı. Bir nevi in out işlemini fareyle yapmaktır.

CHECKER BOARDING: Genel olarak recording monitorunda bize işlem yapılacak siyah bir alan bırakılmıştır. Sekansımızda hiç görüntümü olmasa da orası siyah görünür. Ancak bazen ölçümler, ortalamalar yapmak gerekir. Bu nedenle checker boarding denilen gri ve beyaz kareler oluşturulmuştur. Bu özelliği aktif hale getirerek daha kolay ölçüm yapabilirsiniz.

 

Ünlü Yönetmenlerin İlk Filmleri

1. What’s a Nice Girl Like You Doing in a Place Like This? (1963) 
Directed by: Martin Scorsese (Goodfellas, The Departed, Hugo)

2. Six Men Getting Sick (1966)
Directed by: David Lynch (Blue Velvet, Mulholland Drive, Inland Empire)

3. Vincent (1982)
Directed by: Tim Burton (Edward Scissorhands, Alice in Wonderland, Frankenweenie)

4. The Discipline of D.E. (1982) 
Directed by: Gus Van Sant (Good Will Hunting, Milk, Promised Land)

5. My Best Friend’s Birthday (1987)
Directed by: Quentin Tarantino (Pulp Fiction, Kill Bill, DjangoUnchained)

6. Bottle Rocket (1994)
Directed by: Wes Anderson (The Royal Tenenbaums, The Fantastic Mr. Fox, Moonrise Kingdom)

7. Doodlebug (1997)
Directed by: Christopher Nolan (The Dark Knight, Inception, The Dark Knight Rises)

8. Firelight (1964)
Directed by: Steven Spielberg