Sinemada Formatlar

Filmleri kolayca çekmek ve dağıtmak için standardlar belirlenmesi gerekiyordu. 1900’lü yıllarda 35 mm bu standartlardan biri olarak belirlendi. 35 mm fotoğraf filminin genişliğinin ölçüsünü belirtir. 35 mm film negatifinin fiziksel ölçüsünü belirtir. Film çekerken pek çok çekim oranı kullanılabilir.

Ancak en yaygın kullanım;

Sinemascope (2.35) denilen, anamorpic lensler kullanılarak çekilen formattır. Bunlar dışında Cinerama (2.59), Vistavision (1,85) Superscope, Technirama, Vistarama, Cinemiracle, Panavision (2.20), MGM 65(2.76)

Resim

35mm dışında  16mm ve 8mm başka film formatları da bulunur. Reha Erdem’in “Korkuyorum Anne” filmi 16mm filmle çekilmiştir. 65 ve 70 mm (2.20) filmler de vardır ama bunlar maliyetleri nedeniyle çok sık kullanılmamaktadır. 2001 “Space Odyssey” 65mm kullanmıştır. Günümüzde Dijital Video’nun gelişmesiyle artık 4K (Ultra HD) filmler aynı çözünürlükte projektörlerle gösterilmektedir. 

Son dönemde ise Red kamera gibi kameraların ortaya çıkışıyla 2K ve 4K hatta 8k çözünürlüklerle sinema filmleri çekilmeye başlandı. Red kamerayla çekilen ilk film “Yüzüklerin Efendisi” filminin de yönetmeni olan Peter Jackson’un 2008 tarihli kısa filmi “Crossing The Line” filmidir.

DCP dediğimiz sistem, (digital cinema package)  digital formatta çektiğiniz filmi hiçbir banyo, negatif ve pozitif baskı vs işlemlerine gerek duymaksızın bilgisayarda kurgulamanız ve renk ve ses miksajı işlemleri sonrası sinema salonunda bulunan ana sunucuya (server) aktarmanız ve oradan perdeye yansıtmanızdan ibarettir. Bütün ağırlığı 2 kg olan bir film düşünün. Kargo masrafı yok. Çizilme derdi yok. Makinistin kısaltma şansı yok. Gümrük işlemleri kısa, saklama muhafaza ama en önemlisi çoğaltma basit. Koyduğunuz şifre ile sinemacının iade etmemesi halinde tekrar gösterme şansı yok.


Leave a comment